28 MAYIS DÜNYA ÇOCUK OYUNLARI GÜNÜNÜ KUTLADIK
Oyunun ontolojisi, düşüncenin ve insanlığın geleceği bakımından özel bir önem taşır. Eğitimin
Yüzyılı’nda çocukların ve her yaştan bireyin oyunla buluşması eğitimin bir parçası olarak yerini
alacaktır. Bu çerçevede oyun; beslenme, sağlık, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçların yanı
sıra tüm çocukların potansiyelini geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Çocuklar tarih boyunca
her dönemde ve her kültürde oyun oynamışlardır. Diğer bir ifade ile oyun yaşamın devamı için
doğanın eğitimidir.
Okulumuzdaki Çocuk Oyunları Şenliğine ait Görseller için TIKLAYINIZ
YÜZ YÜZE 100 ÇOCUK OYUNU HAKKINDA
Çocuklar, büyümelerine ve öğrenmelerine yardımcı olmak için bilmemiz gereken şeylerin
hepsini olmasa da çoğunu bize anlatır. Öğrenmemiz gereken şey, onları takip etmek, gitmek
istedikleri yere kadar izlemek ve oraya vardıklarında sessizce gözlemlemektir. Peki, bu gözlem
sonucunda ne buluruz? Çoğu zaman onların oyun oynadıklarını görürüz. Çocukların oyunları;
onların kim oldukları, nasıl hissettikleri, ne yapabilecekleri ve kim olmak istedikleri hakkında
çok şey anlatır. Çocukların oyun oynamadığını görürsek bir şeylerin ters gittiğini anlarız ve bu
durumda harekete geçmemiz gerekir. Eğitimci olarak bizim rolümüz, çocukların ihtiyaçlarını
karşılamak ve oyun oynama hakkı da dâhil olmak üzere haklarına saygı göstermektir.
Öğrenmeye neden oyunları dahil ettiğimizi merak ediyor olabilirsiniz. Gerçekten iyi bir fikir
mi? Oyunun genellikle çocukların sınıf dışında sadece eğlenmek için yapması gereken bir şey
olduğunu, zamanın verimli bir kullanımı olmadığını ve bunun yerine çocukların ‘doğru’
öğrenmeler yapması gerektiğini düşünürüz. Yoğun yaşamlarımızda oyunun kültürel ve sosyal
değerini de unutmak kolay olabilir. Oyun yoluyla çocuklar, dil öğrenimi de dahil olmak üzere,
geleceklerinde başarılı olmalarına yardımcı olacak düşünme becerilerini ve yeteneklerini
geliştirirler. Eğlence ve meydan okumanın dengesini kurmada, oyunların sihirli araçlar olduğu
unutulmamalıdır.
Çocuklar dünyayı ve kendilerini oyun yoluyla öğrenirler. İş, çalışma hayatı ve toplumsal
ilişkiler için ihtiyaç duyulan öz güven gibi yeterlilikler erken yaşlardan itibaren oyun oynama
yoluyla edinilmektedir. Diğer taraftan günümüzde birçok faydası bulunan teknolojinin, fazla ve
bilinçsiz kullanımının sonuçları hepimiz tarafından bilinmektedir. Özellikle ileri teknoloji
ürünü akıllı telefon ve tablet bilgisayarların yoğun kullanılması nedeniyle; gelecek nesillerin,
uzağı görememe olarak tanımlanan miyop tehlikesi, çocukluk çağı obezite riski ve uyku
problemleri günden güne artmaktadır. Bu çerçevede çocukların ve gençlerin bilişsel, fiziksel,
sosyal ve duygusal iyi olma durumunu ve sosyal yönlerini geliştirecek; doğal ortamda ve okulda
arkadaşlarıyla uyum içerisinde oynayarak vakitlerini daha iyi değerlendirebilmelerine imkân
sağlayacak oyunların yer aldığı bu kitap Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanmıştır.
Uygulama kılavuzunun amacı, çocuklar için yüz yüze oyunların önemi ve eğitimdeki farklı
işlevlerine yönelik farkındalık oluşturarak çocukları sınıf ortamı dışında geleneksel
oyunlarımızla buluşturmaktır. Kitabın ilk bölümünde çalışmanın amacı, kapsamı, dayanakları;
ikinci bölümde yüzyüze 100 çocuk oyununun il, ilçe ve okullarımızdan beklenen uygulama
esasları, üçüncü bölümde geniş bir coğrafyaya sahip ülkemizde yüzyıllardır oynanan, her
ilimizden veri toplayarak titizlikle oluşturduğumuz 100 geleneksel oyunun anlatımı, son
bölümde ise sonuç ve değerlendirme bulunmaktadır.
Değerlerimizi gelecek nesillere aktararak kültürümüzü yaşatmanın önemli bir parçası olan
geleneksel oyunlarımızı küçükten büyüğe her yaştan bireyin öğrenmesi ve yaşamlarına dâhil
edebilmesi amacıyla büyük bir emekle hazırlanan kitabımızın eğitime gönül vermiş tüm
eğitimcilerimize yol göstereceğine inancımız tamdır.
Millî Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Sayın Yusuf TEKİN’in belirttiği üzere “Cumhuriyet’in 100.
yılı Eğitimin Yüzyılı olacak.” hedefiyle geleneksel oyunlarımızın ve kültürümüzün
okullarımızda canlandırılması sürecinde desteklerini esirgemeyen ve çalışmada emeği
geçenlere sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Uygulama kılavuzumuzun okullarımıza sağladığı katkıları görmek, tüm eğitimcilerimize ve
dolayısıyla çocuklarımıza faydalı olması dileğiyle…