

✓ PARAGRAFTA ANLAM
✓ PARAGRAFTA ANLAM
• Paragrafın Başlığı
• Paragrafın Konusu
• Paragrafın Anahtar Kelimeleri
• Paragrafın Ana Düşüncesi (Ana Fikri)
• Paragrafın Yardımcı Düşünceleri
• Paragrafın Bölümleri
• Paragraf Tamamlama
• Paragraf Oluşturma
• Düşüncenin Akışını Bozan Cümle
• Anlatım Teknikleri - Anlatım Biçimleri
• Düşünceyi Geliştirme Yolları
• Paragraf Çözme Teknikleri
Paragrafın Başlığı
Yazıyı tanıtan, yazının içeriği hakkında fikir veren kelime ya da kelime grubu paragrafın başlığıdır. Paragrafın başlığı, içindeki konuları kapsayıcı olmalı, konuyla ve ana düşünce ile uyumlu olmalıdır.
Örnek Soru:
Para, gerçek zenginlik değildir. O, sadece ihtiyaçların giderilmesine vasıta olduğu için değerlidir. Bir çölün ortasında, hararetten yanan bir insan için birkaç damla su, bir torba altından daha değerlidir.
Bu paragrafın başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
a) Gerçek Zenginlik
b) Çöl ve Su
c) Soğuk su
d) İhtiyaçların Giderilmesi
z-turkce.com
Cevap: Bu tür sorularda önce soruyu okumak gerekir. Şıkları incelediğimizde b ve c seçeneği paragrafın genelini kapsamamaktadır. Bu ifadeler paragrafta örnek verilmiş olan cümlelerden alınmıştır. Dolayısıyla paragrafın tamamını yansıtmadığı için başlık olamaz. D seçeneğine baktığımızda paragrafta herhangi bir ihtiyacın giderilmesinden bahsedilmediğini görüyoruz. A şıkkındaki "gerçek zenginlik" ifadesi paragrafı bütünüyle kapsadığı ve en kısa şekilde özetlediği için başlık olmalıdır. Doğru cevap: A
Paragrafın Konusu
Paragrafta üzerinde durulan, hakkında söz söylenen düşünce, olay ya da duruma konu" denir. Paragrafta konuyu bulmak için "Paragrafta neden bahsediliyor?", "Üzerinde durulan, ele alınan nedir?" gibi sorulardan yararlanırız.
Örnek Soru:
Okumuş yazmış, eğitimin kaderine yön verecek makamlara gelmiş insanların bir hastalığı var: Herkesi kendileri gibi bilmek. Bu amaçla bütün öğrencileri kendileri gibi sanarak çok yoğun ve ayrıntılı öğretim planları hazırlamaları, yüzbinlerce öğrenciyi okuldan soğutup uzaklaştırıyor. Bilmiyorlar ki bütün öğrenciler akademisyen olmayacak.
Yukarıdaki paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
a) Eğitimde olması gerekenler
b) Eğitimde yapılan yanlışlar
c) Öğrenci sorunları
d) Eğitim eksikliği
z-turkce.com
Cevap: "Paragrafta neden bahsediliyor?" diye bir soru yöneltip paragrafı incelediğimizde b seçeneğindeki "Eğitimde yapılan yanlışlar" hakkında bir yazı olduğunu ve bu konuyla ilgili düşünceler öne sürülüp bilgiler verildiğini görüyoruz. Doğru cevap: B
Paragrafın Anahtar Kelimeleri
Paragrafı henüz okumamış birine gösterildiğinde paragrafın konusu hakkında doğru fikir veren sözcükler, paragrafın anahtar kelimeleridir.
Örnek: Öğrenciye kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için ona "Oku da ne okursan oku" demek; yemek yemeyi sevmeyen çocuğumuza "Ye de ne yersen ye" deyip onu hasta etmek gibidir. Beslenme gibi okumada da seçici olmalı, doğru ve faydalı ürünler seçmeliyiz. Yoksa bir hastalıktan kurtulalım derken bir başkasına yakalanırız.
z-turkce.com
paragrafın anahtar kelimeleri → kitap, okuma, seçici, faydalı.
Bu anahtar kelimelerle bir cümle oluşturmayı denediğimizde "Okunacak kitaplarda seçici olmak faydalıdır." cümlesi, paragrafın ana fikri olmaya aday bir cümle olarak karşımıza çıkar. Buradan anlıyoruz ki paragrafın anahtar kelimelerini seçerken bu anahtar kelimelerin paragrafı kısaca özetleyecek ve ana fikrini belirtecek kelimeler olmasına özen göstermeliyiz.
Paragrafın Ana Düşüncesi (Ana Fikri)
Paragrafın yazılış amacı ve yazarın yazıda anlatmak istediği esas düşüncedir. Ana düşünce bir yargı bildirir ve paragraf okunduğunda herkesin üzerinde birleştiği ortak düşüncedir.
Örnek Soru:
"Ben fikrimi değiştirdim, şimdi eskisi gibi düşünmüyorum." diyen adam az görülür. Bugün söyledikleri dün söylediklerine uymayanlar bile: "Ben değişmedim, dün de böyle düşünüyordum, değiştiğimi sananlar beni anlamamış." derler.
Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
a) İnsanlar düşüncelerini ifade etmekte çoğu zaman güçlük çekerler.
b) İnsanın düşüncelerinde günden güne değişiklikler görülebilir.
c) Yaşam şartları değiştikçe insanların düşünceleri de değişir.
d) Fikirleri değişse de insanların bunu dile getirmeleri zordur.
Cevap: D şıkkındaki cümle, bu paragrafın yazılış amacını dile getirmektedir. Yazar, bu yazıyı yazarken d seçeneğindeki cümlede yer alan mesajı okuyucularına vermeye çalışmıştır.
Doğru cevap: D
Paragrafın Yardımcı Düşünceleri
Ana düşünceyi açıklayan ve destekleyen düşüncelere yardımcı düşünce denir. Yardımcı düşünceler birden fazla olabilir.
Örnek: Aşağıdaki paragrafın ana düşüncesini ve yardımcı düşüncelerini bulalım.
Okumuş yazmış, eğitimin kaderine yön verecek makamlara gelmiş insanların bir hastalığı var: Herkesi kendileri gibi bilmek. Bu amaçla bütün öğrencileri kendileri gibi sanarak çok yoğun ve ayrıntılı öğretim planları hazırlamaları, yüz binlerce öğrenciyi okuldan soğutup uzaklaştırıyor. Bilmiyorlar ki bütün öğrenciler akademisyen olmayacak.
z-turkce.com
Yazının ana düşüncesi (fikri) → Öğretim programlarının yoğunluğu azaltılmalıdır.
Yazının yardımcı düşünceleri
1- Okumuş yazmış, eğitimin kaderine yön verecek makamlara gelmiş insanların bir hastalığı var.
2- Bütün öğrencileri kendileri gibi sanarak çok yoğun ve ayrıntılı öğretim planları hazırlamaları, yüz binlerce öğrenciyi okuldan soğutup uzaklaştırıyor.
3- Bilmiyorlar ki bütün öğrenciler akademisyen olmayacak.
Paragrafın Bölümleri
• Giriş Bölümü: Paragrafta anlatılmak istenen düşüncenin ortaya konulduğu bölümdür.
• Gelişme Bölümü: Giriş bölümünde ortaya konan düşüncenin örneklerle açıklandığı, geliştirildiği bölümdür.
• Sonuç Bölümü: Parçanın tamamında ele alınan düşüncenin bir sonuca bağlandığı bölümdür.
z-turkce.com
Örnek:
Bir fikir, ancak yazı ve sözle ortaya konulduğu zaman etkisini gösterir. Sahip olduğunuz fikirler başkalarına açılmadıktan sonra içinize gömülü kalır. Konuşmak insanın içini, duygu ve düşüncelerini havalandırır. Bu yüzden konuşarak kendi içinizden dışarı çıkmalı, insanlarla temasa geçmeli, sosyal bağlar kurmalısınız.
Bu paragrafın bölümleri:
Giriş → Bir fikir, ancak yazı ve sözle ortaya konulduğu zaman etkisini gösterir.
Gelişme → Sahip olduğunuz fikirler başkalarına açılmadıktan sonra içinize gömülü kalır. Konuşmak insanın içini, duygu ve düşüncelerini havalandırır.
Sonuç → Bu yüzden konuşarak kendi içinizden dışarı çıkmalı, insanlarla temasa geçmeli, sosyal bağlar kurmalısınız.
Örnek Soru:
1. Anne ve babalar çocuklarının hatırı için televizyon bağımlılığından vazgeçmelidir.
2. Bazıları da çocuklarının yanlışını görmek istemez, suçu başkasına atar.
3. Ancak bu koşullar sağlandığında başarılı öğrenciler yetiştirebiliriz.
4. Aslında çocukların paraya değil, şefkate ve ilgiye ihtiyacı vardır.
Numaralanmış cümlelerden hangisi, bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?
A) 1.
B) 2.
C) 3.
D) 4.
Cevap: A
Paragraf Tamamlama
Paragraf tamamlama, paragrafın herhangi bir yerinde boş bırakılan kısmın, paragrafın anlamına ve düşüncesine en uygun biçimde doldurulmasıyla yapılır.
Paragraf tamamlanırken paragrafın içeriğine dikkat edilmelidir. Düşünce içerikli paragraflarda son cümle, önceki cümlelerde anlatılanları sonuca bağlayacak bir özellik taşımalıdır. Paragraf tamamlarken, olay anlatan paragraflarda paragrafın son cümlesinin olayın bitişini bildiren cümle olmasına dikkat edilmelidir. z-turkce.com
Örnek Soru:
Çocukluğunu bir yerde geçirmek ve bu yerde büyümek çok önemlidir bir yazar için. Ama çocukluğunuzda bir yerde olamazsanız; o yerin toprağına, havasına, suyuna alışamadan bir başka yere göçerseniz iyi bir yazar olamazsınız. Oysa bir yazarın en sık sığınacağı yer, çocukluğunun coğrafyasıdır, tarihçesidir, insanlarıdır, aileleridir, söylentileridir. Tam bir yerde, o yerin yerlisi gibi olacakken bir başka yere göçüp konmak, bir yazarı köksüz kökensiz bırakır. Bu yüzden çocukluk dönemi -----------------
Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) bir yazarın en önemli kaynağıdır, yazarlık birikimlerini oluşturduğu dönemdir.
B) değişik coğrafyalar içinde geçen bir yazarın bunları eserlerine yansıtması doğaldır.
C) gençlik dönemi kadar olmasa da önemli bir esin kaynağıdır yazar için.
D) acı tatlı pek çok anının yaşandığı bir dönemdir.
cevap: A
Paragraf Oluşturma
Paragrafı oluşturan cümleler, anlam ve yapı bakımından birbirini tamamlamalıdır. Paragraf bir düşünce bildiriyorsa düşünceler mantık sırasına göre yazılmalıdır.
Paragrafı oluştururken, olay anlatan paragraflarda, olayların oluş sırasını göz önünde bulundurmak gerekir.
z-turkce.com
Örnek Soru:
I- Edebiyatımızda eleştiri Şinasi'nin dil tartışmalarıyla başlar.
II- Tanzimat döneminde Namık Kemal-Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem-Muallim Naci tartışmaları ile eleştiri türünde örnekler verilmeye devam edilir.
III- Bir edebi eserin veya düşünce yazısının başarısı ya da başarısızlığı hakkında hüküm bildiren yazılara eleştiri yazısı denir.
IV- Eleştiri yazarlarına da "eleştirmen" denir.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
a) III-I-IV-II
b) III-IV-II-I
c) I-III-II-IV
d) III-IV-I-II
cevap D
Örnek Soru:
I. Bu köy, dağlar arasında düz bir araziye kurulmuştu.
II. Bunlar içinde en çok ilgimi çeken, Kabaağaç köyü idi.
III. Arazinin, evler dışında kalan bölümü nar ağaçlarıyla kaplıydı.
IV. Akdeniz yaylalarına yaptığımız yolculuk sırasında birçok köy gördük.
V. Bu ağaçlar köye ayrı bir güzellik katıyordu.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulursa doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
a) III - IV - I - II - V
b) III - V - I - IV - II
c) IV - I - V - III - II
d) IV - II - I - III - V
cevap D
Düşüncenin Akışını Bozan Cümle
Paragrafı oluşturan cümlelerin hepsi tek bir düşünceyi anlatır.Yani paragrafı oluşturan cümlelerin konu bütünlüğü vardır. Paragrafta işlenen düşüncenin ya da konunun bütünlüğüne uymayan, konunun yönünü değiştiren cümle, düşüncenin akışını bozan cümle olarak nitelendirilir. z-turkce.com
Örnek Soru:
(I) Deniz kabukları her dönemde insanların ilgisini çekmiştir. (II) İnsanlar bu kabukları farklı şekilde değerlendirmişlerdir. (III) Bugün koleksiyonculuğu yapılan ya da çeşitli takılarda kullanılan küçük deniz kabukları eski zamanlarda Büyük Okyanus'taki ve Hint Okyanusu'ndaki adalarda para birimi olarak kullanılmıştır. (IV) Temel olarak kalsiyumdan oluşan kabuklar, hem içinde yaşayan yumuşakçaların iskeleti hem de onları dış dünyanın tehlikelerinden koruyan evidir. (V) Büyük ve sağlam kabuklar ise yiyecek ve su saklamak için değerlendirilmiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?
a) II.
b) III.
c) IV.
d) V.
cevap C
Anlatım Teknikleri - Anlatım Biçimleri
► Betimleyici Anlatım (Betimleme-Tasvir): Varlıkların kendilerine özgü ve ayırt edici niteliklerinin okuyucunun gözünde canlanacak şekilde resim çizer gibi anlatılmasıdır.
z-turkce.com
» Betimleme yaparken görme, işitme, tatma, koklama duyularından yararlanılır.
» Özellikle gözleme önem verilir.
» Yazar betimleme yapacağı varlığı kendi gözlemine, bakış açısına göre değerlendirir.
» Betimlemenin amacı, tasvir edilen varlığın, okurun zihninde canlanmasını sağlamaktır.
» Yazarın nesnel bir bakış açısıyla, yani kendi yorumunu katmadan yaptığı tasvirlere açıklayıcı betimleme denir.
» Açıklayıcı betimlemede ayrıntılara yer verilir.
» Yazarın öznel bir bakış açısıyla, yani kendi görüşlerini katarak yaptığı tasvirlere sanatsal (izlenimsel) betimleme denir.
» Sanatsal betimlemede amaç sanat yapmaktır.
» İnsanlarla ilgili yapılan betimlemelere portre denir.
» Kişinin iç dünyasını anlatan tasvirlere tahlil (ruhsal portre) denir.
» Kişinin dış görünüşünü anlatan tasvirlere simgesel betimleme (fiziksel portre) denir.
Örnek: Yöre, ulaşılmaz kayaların üzerindeki kale ve kilise kalıntıları, asma köprüleri, dik yamaçlarındaki ahşap evleri, nadide orkideleri ve rengârenk kelebeklerin eksik olmadığı çiçekleriyle görülmeye değer bir yerdir. Yakınlardaki Barhal ise Altıparmak Dağları'nın ilerisinde, en yüksek nokta olan Marsis Tepe'nin karşısında kendinden emin bekler durur. Naznara ve Amanezget mahalleleriyle bozulmamış mimari dokusunu sergileyen Barhal, başta Karagöl olmak üzere buzul gölleriyle de göz alıcıdır. Öküz, Davar, Deniz gölleri yörenin diğer süsleridir.
► Öyküleyici Anlatım (Öyküleme): Bir anlatıcının tasarlanan veya yaşanan bir olayı başkalarına sözle ya da yazıyla anlatması sonucu ortaya çıkan anlatımdır. Bu anlatım türü hikaye, roman, anı, söyleşi gibi türlerde kullanılır. Öyküleyici anlatım, anlatım tekniği yönünden betimlemeye benzer. Çünkü olaylar okurun gözünde canlandırılır. Ancak öyküleyici anlatımda zamanın akışında devam eden bir olay, olayın içinde yer alan kişiler, olayın yaşandığı yer ve zaman anlatılır. Betimlemede ise durur nitelikteki olaylar tasvir edilir. Aynı bir film ile fotoğrafın farkı gibi. Filmde bir hareket ve akış vardır. Fotoğraf ise hareketsizdir.
Örnek: Genç mühendis yeni başlayacağı işin heyecanıyla o gece pek uyuyamamış, sabahı zor etmişti. İştahsızca birkaç lokma bir şey atıştırıp akşam özenle ütülediği elbiselerini giyerek evden çıktı. Yeni aldığı ayakkabılar daha ilk adımlarında ayağını acıtmaya başlamıştı. Olsun, hayalini kurduğu mesleğini yapma imkanına kavuşmuştu ya...
► Açıklayıcı Anlatım: Okuyucuya bilgi vermek, bir konuyu açıklamak ve öğretmek için kullanılan anlatım tekniğidir. Bu anlatım tekniğinde açık ve anlaşılır bir dil kullanılır. Nesnel yargılara yer verilir. Açıklayıcı anlatıma bilimsel eserlerde ve ders kitaplarında sık rastlanır.
Örnek: Ahmet Hamdi Tanpınar Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenliğe başlamış bir şair, aynı zamanda roman ve öykü yazarı, çevirmen, makale yazarı, deneme yazarı ve edebiyat tarihçisidir.İlk romanı olan "Mahur Beste", 1944 yılında Ülkü Dergisi'nde yayımlanmış, kendi yaşamından kesitler bulunan "Huzur" adlı romanı ise 1949 yılında yayımlanmıştır. Ankara, İstanbul, Konya, Bursa ve Erzurum'u anlattığı "Beş Şehir" adlı önemli deneme çalışması 1946 yılında kitap olarak basılmıştır.
► Tartışmacı Anlatım: Yazar, farklı görüşlerin yer aldığı bir konuda okuyucuyu kendi görüşüne ikna etmeye, kendi görüşünün daha isabetli olduğuna inandırmaya çalışır.
Örnek: Bizde herkese, her şeyi aynı yer ve aynı zaman diliminde öğretme düşüncesi var. Mümkün mü bu Allah aşkına? O zaman "Kim ne kadar öğrenirse" diye mi bunca emek? Olmamalı. Herkes her şeyi değil, kabiliyeti ve ilgisi olan şeyi, uygun yer ve zamanda öğrenmeli; o alanda uzmanlaşmalıdır.
► Birinci Kişili Anlatım: Yazar anlattığı olayın içindeki kahramanlardan biridir.
Örnek: Uzun bir yaz tatilinden sonra yarın okulların açılacak olmasının verdiği heyecanla o gece pek uyumamış, sabahı zor etmiştim.
► Üçüncü Kişili Anlatım: Yazar olayları dışarıdan gözlemleyerek anlatır.
Örnek: Alperen, uzun bir yaz tatilinden sonra yarın okulların açılacak olmasının verdiği heyecanla o gece pek uyumamış, sabahı zor etmişti.
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Düşünceyi geliştirme yolları; bir yazarın ele aldığı konuyla ilgili düşüncelerini desteklemek, anlattıklarını inandırıcı kılmak için başvurduğu yol ve yöntemlerdir. Bunlar;
► Karşılaştırma: İki varlık, kavram veya olayın aynı veya farklı yönlerinin ortaya konmasına denir. "en, daha, göre, gibi, kadar, çok" sözcükleri, karşılaştırma yaparken sıkça kullanılan sözcüklerdir. Karşılaştırma daha çok açıklama ve tartışma metinlerinde görülür.
z-turkce.com
Örnek: "Röportajla öykü arasında kimi benzerlikler vardır. İkisi de yaşamın gerçekleriyle beslenir. Röportajın gerçekliği belgelere, kanıtlara, somut olaylara dayanmasından ileri gelir. Öyküde ise bunlar hayal gücüyle yeni bir renk, yeni bir görünüm kazanır. Öte yandan bütün anlatı türleri için geçerli olan dilin güzel ve etkili kullanımı, röportaj ve öykü için de söz konusudur."
Bu paragrafta röportaj ile öykü karşılaştırılmıştır.
► Tanımlama: Bir varlığın veya kavramın ne olduğunun ortaya konmasına denir. Tanımlama cümleleri "Bu nedir?" sorusunun cevabı olan cümlelerdir.
Örnek: "Bir konu hakkında bilgi vermek, açıklama yapmak, toplumu aydınlatmak, bir düşünceyi desteklemek ya da karşı çıkmak amacıyla yazılmış gazete ve dergi yazılarına makale denir. Gazetelerin baş sayfalarında yer alan makalelere "başmakale" adı verilir."
Bu metinde "Makale nedir?" sorusunun cevabı bulunmaktadır.
► Örnekleme: Anlatılanları daha anlaşılır hâle getirip inandırıcı kılmak amacıyla örnekler verilebilir. Bu yolla okuyucunun konuyu daha iyi anlaması sağlanır.
Örnek: "Bir yazarın yurt içinde ya da yurt dışında gezip gördüğü yerlerin ilgi çeken taraflarını güzel bir üslupla anlatmasına gezi yazısı denir. Evliya Çelebi'nin 'Seyahatname' ve Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin 'Fransa Sefaretnamesi (18. yüzyıl)' adlı eserleri bu türe örnektir."
Bu metinde örneklerden yararlanılmıştır. z-turkce.com
► Tanık Gösterme (Alıntı Yapma): Yazarın, görüşlerini desteklemek ve inandırıcılığı arttırmak için konusunda uzman birinin düşüncelerine yer vermesine denir. Bu yöntem kullanılırken alıntı yapılan cümle tırnak içinde verilir.
Örnek: "Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini, içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: 'Deneme benin ülkesidir.' der. Bu görüşe katılmamak elde değildir."
Bu paragrafta yazar görüşünü desteklemek için Nurullah Ataç'tan alıntı yapmıştır.
► Benzetme: Paragraftaki düşünceyi somutlaştırmak için iki varlık, kavram, olay veya durumun birbirlerine benzetilerek anlatılmasıdır. Benzetme yapılırken genellikle "gibi" edatı kullanılır.
Örnek: "Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler."
Parçada benzetmeden yararlanılmış ve birikimsiz yazarlar saman alevine benzetilmiştir.
► Sayısal Verilerden Yararlanma: Ele alınan bir düşüncenin sayısal verilerle desteklenmesidir. Bu, okuyucu için daha inandırıcı olur.
Örnek: 2019 LGS'ye 1.029.555 öğrenci katıldı. Buna göre, sınava katılan 1 milyon 29 bin 555 öğrenciden 439 bin 419'u tercih yaptı. Bu öğrencilerden 138 bin 993'ü, tercihleri doğrultusunda sınavlı okullara yerleşti.
Bu paragrafta sayısal verilerden yararlanılarak düşünce desteklenmiştir.
Paragraf Çözme Teknikleri
• Paragraf sorularını çözerken öncelikle soru kökünü okumalıyız. Soru kökü, paragraf metninden hemen sonra gelen ve genellikle koyu renkle yazılmış olan kısımdır. İlk önce soru kökünü okursak paragrafta neyi arayacağımızı bilir ve metni ona göre okuruz.
• Soru kökünde yer alan "değildir, söylenemez, yanlıştır" vb. olumsuz ifadelere dikkat etmeliyiz. Soruyu hızlı yapmak için acele ederken bu olumsuz ifadeleri olumlu olarak okursak doğru cevabı bulamayız. Bu sebeple soru köklerini dikkatli okumalı ve burada yer alan olumsuz ifadeleri yuvarlak içine almalıyız.
z-turkce.com
• Paragrafta önemli gördüğümüz yerlerin altını çizmeliyiz. Bu şekilde metni daha iyi anlarız.
• Paragrafın tamamını karalamamalı, tüm sözcüklerin altını çizmemeliyiz. Bu durum, önemli gördüğümüz yerleri vurgulamamızı olumsuz etkiler.
• Sıralama sorularında ilk önce giriş cümlesi bulunmalı, daha sonra aralarındaki anlamsal bağlar göz önüne alınarak diğer cümleler bulunmalı, en son ise sonuç cümlesi özellikleri göz önünde bulundurularak son cümle bulunmalıdır.
• "Hangisi paragraftan çıkarılamaz?" tarzı sorularda önce soru kökünü, ardından seçenekleri okumalı, seçeneklerde yer alan önemli ifadelerin ve anahtar kavramların altını çizmeli, en son paragrafı okumalıyız.
Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları
Anlama dayalı anlatım bozukluklarının nedenleri şunlardır;
► Gereksiz Sözcük Kullanımı
Fakir ve yoksul insanlar için üzülüyoruz.
Bu cümlede bir anlatım bozukluğu bulunmaktadır. Çünkü "fakir" ve "yoksul" sözcükleri eş anlamlı kelimeler oldukları için bir tanesi gereksiz yere cümle içerisinde kullanılmıştır. Bu sözcüklerden birini cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamında ve anlatımında herhangi bir bozulma olmadığı görülecektir.
Fakir insanlar için üzülüyoruz. veya Yoksul insanlar için üzülüyoruz.
www.z-turkce.com
► Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması
Okulun bahçesine ağaç ektiler. (diktiler)
Bu cümlede "ekmek" fiiili yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü ağaç ekilmez, dikilir.
Görmeyeli saçların epey büyümüş. (uzamış)
Bu cümlede "büyümek" fiili yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü saçlar için "uzamak" fiili kullanılmalıdır.
► Birbiriyle çelişen sözcüklerin kullanılması
Mutlaka yarın gelebilirim.
Bu cümlede yer alan "mutlaka" ve "gelebilirim" sözcükleri birbirleriyle çelişmektedir. Çünkü "mutlaka" sözcüğü kesinlik içerirken "gelebilirim" sözcüğünde bir olasılık söz konusudur. Cümlenin doğrusu "Yarın gelebilirim." ya da "Mutlaka gelirim." şeklinde olmalıdır.
Tam iki saate yakın bir zamandır yağmur yağıyor.
Aşağı yukarı tam dört metrelik bir çatlak oluşmuştu.
► Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
Yeni sınav başlamıştı.
Bu cümlede "yeni" sözcüğü yanlış yerde kullanılmıştır. Doğrusu "Sınav yeni başlamıştı." şeklinde olmalıdır.
► Deyimin yanlış kullanılması
Yanlış → Heyecandan etekleri zil çalıyordu.
Doğru → Sevinçten etekleri zil çalıyordu.
Yanlış → Erken uyanan yol alır.
Doğru → Erken kalkan yol alır.
► Anlam belirsizliği
Örnek-1: Genç doktoru görünce sevindi.
Bu cümlede virgül kullanılmadığı için anlam belirsizliği vardır. Cümleden aşağıdaki gibi her iki anlam da çıkarılabilir. Bu sebeple noktalama işareti kullanılmalıdır.
Genç, doktoru görünce sevindi.
Genç doktoru, görünce sevindi.
Örnek-2: İşe gitmediğini söylüyorlar.
Bu cümlede kişi zamiri kullanılmamaktan kaynaklanan bir anlam belirsizliği vardır. Kimin işe gitmediği tam olarak bilinmiyor. Çünkü "senin işe gitmediğini" ya da "onun işe gitmediğini" anlamları çıkabilir. Bu sebeple bu tür bir belirsizliği önlemek için kişi zamiri kullanılmalıdır.
Yapısal Anlatım Bozuklukları
► ÖGE EKSİKLİKLERİ: Cümlenin ögelerinden herhangi birinin kullanılmamasından kaynaklanan bozukluklardır.
Örnek: Sabahları önce o, sonra ben kalkarım.
Bu cümlede yüklem eksikliğinden kaynaklı bir anlatım bozukluğu vardır. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalıdır.
Sabahları önce o kalkar(yüklem), sonra ben kalkarım.
Örnek: Sıranın tozu silindi, tertemiz oldu.
Bu cümlede özne eksikliğinden kaynaklı bir anlatım bozukluğu vardır. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalıdır.
Sıranın tozu silindi, sıra(özne) tertemiz oldu.
► EK FİİL, YARDIMCI FİİL VE EK YANLIŞLIKLARI: Ek fiillerin, yardımcı fiillerin ve eklerin gereksiz veya yanlış kullanımı ya da eksikliğinden kaynaklanan bozukluklardır.
Örnek: Gözleri mavi, saçları kumraldı.
Bu cümlede "idi" ek fiilinin eksikliğinden kaynaklı bir anlatım bozukluğu vardır. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalıdır. www.z-turkce.com
Gözleri maviydi, saçları kumraldı.
Örnek: Nükleer çalışmalar çok eleştiri alan bir konu.
Bu cümlede "almak" yardımcı fiili gereksiz kullanılmış, dolayısıyla gereksiz yardımcı fiil kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu oluşmuştur. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalıdır.
Nükleer çalışmalar çok eleştirilen bir konu.
► ÖZNE-YÜKLEM UYUMSUZLUĞU:
a) Tekillik-Çoğulluktan Kaynaklı Uyumsuzluk: Cümlede yüklem, özneye göre tekil veya çoğul olur. Genellikle -lar / -ler çoğul ekinin bulunduğu cümlelerde bu tür anlatım bozukluğu olabileceği unutulmamalıdır.
• Özne insan ve tekilse; anlamı saygı, sitem, küçümseme içermiyorsa yüklem tekil olmalıdır.
doğru → Ahmet Bey geldi.
yanlış → Ahmet Bey geldiler.
• Özne insan ve tekilse; anlamı saygı, sitem, küçümseme içeriyorsa yüklem çoğul olmalıdır.
Ahmet Bey teşrif etmişler (!) Bu cümlede Ahmet Bey'in geç kalmasına yönelik bir sitem vardır. Dolayısıyla yüklem çoğul yazılır.
• Özne insan ve çoğulsa, yüklem hem tekil hem çoğul olabilir.
Çocuklar geldi / geldiler.
• Özne insan değil ve çoğulsa yüklem tekil olmalıdır.
doğru → Kuşlar uçtu.
yanlış → Kuşlar uçtular.
• Özne insan değil ancak kişileştirme yapıldıysa yüklem hem tekil hem çoğul olabilir.
Kuşlar ağıtlar yakar / yakarlar.
• Özne belgisiz zamir veya sıfat ise yüklem tekil olmalıdır.
doğru → Herkes çıktı. Birkaç kişi kaldı.
yanlış → Herkes çıktılar. Birkaç kişi kaldılar.
• Özne topluluk ismi ve çoğul eki aldıysa yüklem tekil de çoğul da olabilir.
Takımlar sahaya çıktı / çıktılar.
• Özne topluluk ismi ancak çoğul eki almadıysa yüklem tekil olmalıdır.
doğru → Takım sahaya çıktı.
yanlış → Takım sahaya çıktılar.
b) Kişilerden Kaynaklı Uyumsuzluk: Cümlenin öznesi birden fazla kişiden oluşuyorsa yüklemin aldığı kişi eki aşağıdaki kurallara göre kullanılmalıdır. Aksi halde anlatım bozukluğu yapılmış olur.
• Özne birden fazla kişiden oluşuyor ve içinde "ben" zamiri varsa yüklem 1. çoğul kişi olmalıdır.
doğru → Kurada sen ve ben çıktık.
yanlış → Kurada sen ve ben çıktım.
• Birden fazla kişiden oluşan öznede "ben" zamiri yok, "sen" zamiri varsa yüklem 2. çoğul kişi olmalıdır.
doğru → Bu işi sen ve o yapacaksınız.
yanlış → Bu işi sen ve o yapacak.
• Birden fazla kişiden oluşan öznede "ben" ve "sen" zamirleri yok ancak "o" zamiri varsa yüklem 3. çoğul kişi olmalıdır.
doğru → O ve arkadaşları görmüşler.
yanlış → O ve arkadaşları görmüş.
► TAMLAMA YANLIŞLARI:
a) Tamlayan Eksikliğinden Kaynaklı Bozukluklar
Misafiriyle ilgileniyor, hâlini hatrını soruyordu.
Bu cümlede tamlayan eksikliğinden kaynaklı anlatım bozukluğu vardır. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalıdır.
Misafiriyle ilgileniyor, onun hâlini hatrını soruyordu.
b) Ortak Tamlanandan Kaynaklı Bozukluklar: Bu tür anlatım bozuklukları, sıfat ve ad tamlamasının bir arada kullanımı sonucu oluşur.
Şehrimizde kültürel ve sanat etkinlikleri sıkça düzenlenir.
Bu cümlede sıfat ve isim (ad) tamlamasının bir arada kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Doğrusu;
"Şehrimizde kültür ve sanat etkinlikleri sıkça düzenlenir." ya da,
"Şehrimizde kültürel ve sanatsal etkinlikler sıkça düzenlenir." şeklinde olmalıdır.
c) Tamlanan Ekinin Yanlış Kullanımından Kaynaklı Bozukluklar
yanlış → Ben uçurtma yapmasını biliyorum.
doğru → Ben uçurtma yapmayı biliyorum.
► NOKTALAMA EKSİKLİĞİ: Özellikle adlaşmış sıfatların ve zamirlerin özne olarak kullanıldığı cümlelerde, özneden sonra virgül kullanılmaması anlam karışıklığına sebep olur.
Küçük çam ağacının arkasına saklandı. / Küçük, çam ağacının arkasına saklandı.
Şoför Ahmet amcamı soruyor. / Şoför, Ahmet amcamı soruyor.
Bu tür cümlelerde özneden sonra kullanılan virgül, anlam karışıklığının ortadan kalkmasını sağlar.
► ÇATI UYUMSUZLUĞU: Birleşik cümlelerde temel cümlenin yüklemi ile yan cümleciğin yüklemi arasında etkenlik-edilgenlik açısından uyum olmalıdır.
Örnek: Dikkatli bakınca kalite farkı anlaşılır.
Bu cümlede bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü temel cümlenin yüklemi (anlaşılır) edilgen olduğu için yan cümleciğin yüklemi de ( bakınca) edilgen olmalıdır.
Doğrusu → Dikkatli bakılınca kalite farkı anlaşılır.
Örnek: Her yere başvurdu ancak sonuç alınamadı.
Burada ise yan cümleciğin yüklemi (başvurdu) etken olduğu için temel cümlenin yüklemi de (alınamadı) etken olmalıdır.
Doğrusu → Her yere başvurdu ancak sonuç alamadı.
Anlatım Teknikleri - Anlatım Biçimleri
► Betimleyici Anlatım (Betimleme-Tasvir): Varlıkların kendilerine özgü ve ayırt edici niteliklerinin okuyucunun gözünde canlanacak şekilde resim çizer gibi anlatılmasıdır.
z-turkce.com
» Betimleme yaparken görme, işitme, tatma, koklama duyularından yararlanılır.
» Özellikle gözleme önem verilir.
» Yazar betimleme yapacağı varlığı kendi gözlemine, bakış açısına göre değerlendirir.
» Betimlemenin amacı, tasvir edilen varlığın, okurun zihninde canlanmasını sağlamaktır.
» Yazarın nesnel bir bakış açısıyla, yani kendi yorumunu katmadan yaptığı tasvirlere açıklayıcı betimleme denir.
» Açıklayıcı betimlemede ayrıntılara yer verilir.
» Yazarın öznel bir bakış açısıyla, yani kendi görüşlerini katarak yaptığı tasvirlere sanatsal (izlenimsel) betimleme denir.
» Sanatsal betimlemede amaç sanat yapmaktır.
» İnsanlarla ilgili yapılan betimlemelere portre denir.
» Kişinin iç dünyasını anlatan tasvirlere tahlil (ruhsal portre) denir.
» Kişinin dış görünüşünü anlatan tasvirlere simgesel betimleme (fiziksel portre) denir.
Örnek: Yöre, ulaşılmaz kayaların üzerindeki kale ve kilise kalıntıları, asma köprüleri, dik yamaçlarındaki ahşap evleri, nadide orkideleri ve rengârenk kelebeklerin eksik olmadığı çiçekleriyle görülmeye değer bir yerdir. Yakınlardaki Barhal ise Altıparmak Dağları'nın ilerisinde, en yüksek nokta olan Marsis Tepe'nin karşısında kendinden emin bekler durur. Naznara ve Amanezget mahalleleriyle bozulmamış mimari dokusunu sergileyen Barhal, başta Karagöl olmak üzere buzul gölleriyle de göz alıcıdır. Öküz, Davar, Deniz gölleri yörenin diğer süsleridir.
► Öyküleyici Anlatım (Öyküleme): Bir anlatıcının tasarlanan veya yaşanan bir olayı başkalarına sözle ya da yazıyla anlatması sonucu ortaya çıkan anlatımdır. Bu anlatım türü hikaye, roman, anı, söyleşi gibi türlerde kullanılır. Öyküleyici anlatım, anlatım tekniği yönünden betimlemeye benzer. Çünkü olaylar okurun gözünde canlandırılır. Ancak öyküleyici anlatımda zamanın akışında devam eden bir olay, olayın içinde yer alan kişiler, olayın yaşandığı yer ve zaman anlatılır. Betimlemede ise durur nitelikteki olaylar tasvir edilir. Aynı bir film ile fotoğrafın farkı gibi. Filmde bir hareket ve akış vardır. Fotoğraf ise hareketsizdir.
Örnek: Genç mühendis yeni başlayacağı işin heyecanıyla o gece pek uyuyamamış, sabahı zor etmişti. İştahsızca birkaç lokma bir şey atıştırıp akşam özenle ütülediği elbiselerini giyerek evden çıktı. Yeni aldığı ayakkabılar daha ilk adımlarında ayağını acıtmaya başlamıştı. Olsun, hayalini kurduğu mesleğini yapma imkanına kavuşmuştu ya...
► Açıklayıcı Anlatım: Okuyucuya bilgi vermek, bir konuyu açıklamak ve öğretmek için kullanılan anlatım tekniğidir. Bu anlatım tekniğinde açık ve anlaşılır bir dil kullanılır. Nesnel yargılara yer verilir. Açıklayıcı anlatıma bilimsel eserlerde ve ders kitaplarında sık rastlanır.
Örnek: Ahmet Hamdi Tanpınar Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenliğe başlamış bir şair, aynı zamanda roman ve öykü yazarı, çevirmen, makale yazarı, deneme yazarı ve edebiyat tarihçisidir.İlk romanı olan "Mahur Beste", 1944 yılında Ülkü Dergisi'nde yayımlanmış, kendi yaşamından kesitler bulunan "Huzur" adlı romanı ise 1949 yılında yayımlanmıştır. Ankara, İstanbul, Konya, Bursa ve Erzurum'u anlattığı "Beş Şehir" adlı önemli deneme çalışması 1946 yılında kitap olarak basılmıştır.
► Tartışmacı Anlatım: Yazar, farklı görüşlerin yer aldığı bir konuda okuyucuyu kendi görüşüne ikna etmeye, kendi görüşünün daha isabetli olduğuna inandırmaya çalışır.
Örnek: Bizde herkese, her şeyi aynı yer ve aynı zaman diliminde öğretme düşüncesi var. Mümkün mü bu Allah aşkına? O zaman "Kim ne kadar öğrenirse" diye mi bunca emek? Olmamalı. Herkes her şeyi değil, kabiliyeti ve ilgisi olan şeyi, uygun yer ve zamanda öğrenmeli; o alanda uzmanlaşmalıdır.
► Birinci Kişili Anlatım: Yazar anlattığı olayın içindeki kahramanlardan biridir.
Örnek: Uzun bir yaz tatilinden sonra yarın okulların açılacak olmasının verdiği heyecanla o gece pek uyumamış, sabahı zor etmiştim.
► Üçüncü Kişili Anlatım: Yazar olayları dışarıdan gözlemleyerek anlatır.
Örnek: Alperen, uzun bir yaz tatilinden sonra yarın okulların açılacak olmasının verdiği heyecanla o gece pek uyumamış, sabahı zor etmişti.
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Düşünceyi geliştirme yolları; bir yazarın ele aldığı konuyla ilgili düşüncelerini desteklemek, anlattıklarını inandırıcı kılmak için başvurduğu yol ve yöntemlerdir. Bunlar;
► Karşılaştırma: İki varlık, kavram veya olayın aynı veya farklı yönlerinin ortaya konmasına denir. "en, daha, göre, gibi, kadar, çok" sözcükleri, karşılaştırma yaparken sıkça kullanılan sözcüklerdir. Karşılaştırma daha çok açıklama ve tartışma metinlerinde görülür.
z-turkce.com
Örnek: "Röportajla öykü arasında kimi benzerlikler vardır. İkisi de yaşamın gerçekleriyle beslenir. Röportajın gerçekliği belgelere, kanıtlara, somut olaylara dayanmasından ileri gelir. Öyküde ise bunlar hayal gücüyle yeni bir renk, yeni bir görünüm kazanır. Öte yandan bütün anlatı türleri için geçerli olan dilin güzel ve etkili kullanımı, röportaj ve öykü için de söz konusudur."
Bu paragrafta röportaj ile öykü karşılaştırılmıştır.
► Tanımlama: Bir varlığın veya kavramın ne olduğunun ortaya konmasına denir. Tanımlama cümleleri "Bu nedir?" sorusunun cevabı olan cümlelerdir.
Örnek: "Bir konu hakkında bilgi vermek, açıklama yapmak, toplumu aydınlatmak, bir düşünceyi desteklemek ya da karşı çıkmak amacıyla yazılmış gazete ve dergi yazılarına makale denir. Gazetelerin baş sayfalarında yer alan makalelere "başmakale" adı verilir."
Bu metinde "Makale nedir?" sorusunun cevabı bulunmaktadır.
► Örnekleme: Anlatılanları daha anlaşılır hâle getirip inandırıcı kılmak amacıyla örnekler verilebilir. Bu yolla okuyucunun konuyu daha iyi anlaması sağlanır.
Örnek: "Bir yazarın yurt içinde ya da yurt dışında gezip gördüğü yerlerin ilgi çeken taraflarını güzel bir üslupla anlatmasına gezi yazısı denir. Evliya Çelebi'nin 'Seyahatname' ve Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin 'Fransa Sefaretnamesi (18. yüzyıl)' adlı eserleri bu türe örnektir."
Bu metinde örneklerden yararlanılmıştır. z-turkce.com
► Tanık Gösterme (Alıntı Yapma): Yazarın, görüşlerini desteklemek ve inandırıcılığı arttırmak için konusunda uzman birinin düşüncelerine yer vermesine denir. Bu yöntem kullanılırken alıntı yapılan cümle tırnak içinde verilir.
Örnek: "Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini, içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: 'Deneme benin ülkesidir.' der. Bu görüşe katılmamak elde değildir."
Bu paragrafta yazar görüşünü desteklemek için Nurullah Ataç'tan alıntı yapmıştır.
► Benzetme: Paragraftaki düşünceyi somutlaştırmak için iki varlık, kavram, olay veya durumun birbirlerine benzetilerek anlatılmasıdır. Benzetme yapılırken genellikle "gibi" edatı kullanılır.
Örnek: "Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler."
Parçada benzetmeden yararlanılmış ve birikimsiz yazarlar saman alevine benzetilmiştir.
► Sayısal Verilerden Yararlanma: Ele alınan bir düşüncenin sayısal verilerle desteklenmesidir. Bu, okuyucu için daha inandırıcı olur.
Örnek: 2019 LGS'ye 1.029.555 öğrenci katıldı. Buna göre, sınava katılan 1 milyon 29 bin 555 öğrenciden 439 bin 419'u tercih yaptı. Bu öğrencilerden 138 bin 993'ü, tercihleri doğrultusunda sınavlı okullara yerleşti.
Bu paragrafta sayısal verilerden yararlanılarak düşünce desteklenmiştir.
Paragraf Çözme Teknikleri
• Paragraf sorularını çözerken öncelikle soru kökünü okumalıyız. Soru kökü, paragraf metninden hemen sonra gelen ve genellikle koyu renkle yazılmış olan kısımdır. İlk önce soru kökünü okursak paragrafta neyi arayacağımızı bilir ve metni ona göre okuruz.
• Soru kökünde yer alan "değildir, söylenemez, yanlıştır" vb. olumsuz ifadelere dikkat etmeliyiz. Soruyu hızlı yapmak için acele ederken bu olumsuz ifadeleri olumlu olarak okursak doğru cevabı bulamayız. Bu sebeple soru köklerini dikkatli okumalı ve burada yer alan olumsuz ifadeleri yuvarlak içine almalıyız.
z-turkce.com
• Paragrafta önemli gördüğümüz yerlerin altını çizmeliyiz. Bu şekilde metni daha iyi anlarız.
• Paragrafın tamamını karalamamalı, tüm sözcüklerin altını çizmemeliyiz. Bu durum, önemli gördüğümüz yerleri vurgulamamızı olumsuz etkiler.
• Sıralama sorularında ilk önce giriş cümlesi bulunmalı, daha sonra aralarındaki anlamsal bağlar göz önüne alınarak diğer cümleler bulunmalı, en son ise sonuç cümlesi özellikleri göz önünde bulundurularak son cümle bulunmalıdır.
• "Hangisi paragraftan çıkarılamaz?" tarzı sorularda önce soru kökünü, ardından seçenekleri okumalı, seçeneklerde yer alan önemli ifadelerin ve anahtar kavramların altını çizmeli, en son paragrafı okumalıyız.
kaynak :https://www.z-turkce.com/p/turkce-dersi-7-snf-konu-anlatmlar.html